KISACA ERKEKLER 20 yaşında erkek FIAT gibidir.Küçük ama hizli.
20-30 yaş arasında PORSCHE gibidir.Hızlı ve konforlu.
30-40 arası erkek VOLVO gibidir.Biraz Sıkıcı ama teknik olarak mükemmel
40-50 yaş arası erkek OPEL gibidir.Yapabileceğinden fazlasını vaat eder.
50-60; arasında ise eski bir FORD gibidir.Harekete geçirmek icin karbüratöre biraz alkol koymak gerekir.
DİĞER BİR YAKLAŞIM
20 yaşında erkek muzik seti gibidir. Radyosu sussa teybi çalışır, teybi sussa pikabı çalışır.
25 yaşında erkek televizyon gibidir. bir kanalı kapansa, öbür kanalı yayın yapar. Bütün kanalları kapansa, uydudan yayın yapar.
30 yaşında erkek transistorlu radyo gibidir. Hem pille çalışır, hem ce-reyanla.
35 yaşında erkek kompakt disk gibidir. Net ve temiz yayın yapar.
40 yaşında erkek oto radyosu gibidir. Motor stop edince o da stop eder...
45 yaşında erkek eğlence programı gibidir. Yayını haftada birdir.
50 yaşında erkek aktualite programı gibidir. Herşey vardır, bir o yoktur.
55 yaşında erkek sanat galerisi gibidir. Hünerli ellerden çıkan şaheserleri bünyesinde barındırır.
60 yaşında erkek teknik bir arıza gibidir. Ustası gelmeden tamir edilemez...
ERKEKLER MEYVE OLSA !!
20 yaşındaki erkek hindistan cevizi gibidir.Dışından görkemli ama içinde az şey çıkar.
30 yaşındaki erkek mantar gibidir.Tadı güzeldir ama tehlikelidir.
50 yaşındaki erkek portakal gibidir.Yılda bir kere mevsimi gelir.
60 yaşındaki erkek kuru üzüm gibidir.İçi sıkılmış ve buruşuktur.
ERKEKLERDE SAÇ ŞEKİLLERİ
KISA SAÇ: Saçlarını iyice kısa kesen bir erkek nefsinden emin ve kudretlidir. Sanattan ancak yüzeysel bir zevk alır. Hafif eserleri dinleyip dansetmesini çok sever. Fakat herhangi bir muzik aletini çalmasını öğrenmek aklından bile geçmez. Zaman zaman aptalcasına inatçı olur. İnsanları sevmez ve insanların iyi olabileceğine pek inanmaz.
UZUN SAÇ: Saçlarını ensesine kadar uzatan erkeklerin sanat müptelası olduklarından asla şüphe etmemek lazımdır. Bu gibi kimseler herhangi bir sanat dalında ellerini denemeden rahat edemezler. Nazik ve hassas olurlar. Sevdikleri işi ciddiye alır ve çok zaman sadakat gösterir.
YAPIŞIK SAÇ: Saçları kabarmadığı halde briyantini fazla kullanan kimseler kararsız tabiata sahiptirler. Kesinlikle bunlara güvenmeye gelmez. Saçlarını ayna gibi parlatıp kafasına yapıştıran bir erkek başkalarına pek fazla güvenir ve kendi tatlı canını sıkıntıya sokmaktan çekinir. Samimi arkadaşları azdır. Hayatta sadece zevk ve safa arar. Oldukça yüzsüzdür. Hakaretlere gülerek tahammül ederek karşısındakinin sabrını tüketir.
YANDAN AYRILAN SAÇ: Saçını yandan ayıran erkek temkinli, kendi halinde, kudretli ve durgun bir adamdır. Macerasız, dalgasız, fırtınasız, sakin bir hayat sürer. Hayatı kendi çizdiği dar çerçeve ve muhitten ibaret görür. İyi huylu ve sevecen olduğu için müsamahakardır ve bütün tanıdıkları tarafından çok sevilir.
ORTADAN AYRILAN SAÇ: Pervasız bir tabiatın işaretcisidir. Saçını ortadan ayıran insan sırf yenilik olsun diye görülmedik şeyler yapar. Bu sebepten başı çoğu zaman beladadır. Ama o buna aldırmaz. Zaman zaman acı konuşur. Hazır cevaptır.
AYRILMAMIŞ SAÇLAR: Saçlarını hiç ayırmadan arkaya doğru tarayıveren erkek çok meşgul ve faal olduğu halde görünüşe pek aldırış etmeyen bir erkektir. Kuvvetli bir şahsiyete sahiptir. Başkalarının tesiri altında kalmaz. Pratik işlerden hoşlanmaz. Kitap okumak ve sanatla meşgul olmak onun yaradılışına daha uygundur. Kendi düşünceleriyle o kadar dopdoludur ki başkalarıyla meşgul olacak vakti yoktur onun için pek az dost edinir.