Tiryaki Chatine Hosgeldiniz....
Einloggen
Suche
Mini- Chat
200
Freunde der Webseite
  • Webseite erstellen
  • Dein Online Desktop
  • Kostenlose Online Spiele
  • Video Tutorials
  • uCoz Fan Page
  • Cumartesi, 06.12.2025, 09:36:25
    Willkommen Gast | RSS
    Hauptseite | Registrierung | Login
    Bir Kadin Nasil iyi Bir Es Olur - Forum
    [ Neue Beiträge · Teilnehmer · Forum Regeln · Suche · RSS ]
    • Seite 1 von 1
    • 1
    Bir Kadin Nasil iyi Bir Es Olur
    Chef-Ope-KaanDatum: Persembe, 17.02.2011, 14:24:07 | Nachricht # 1
    Oberst
    Gruppe: Administratoren
    Nachrichten: 113
    Auszeichnungen: 13
    Ruf: 0
    Status: Offline
    O halde, “iyi bir zevce“ nasıl olunur? Sana bunu anlatayım. Bu hususta şu anda aklıma gelenleri maddeler halinde sıralamağa çalışayım:
    1 – Evli bir kadın, kocasına karşı çok, ama çok terbiyeli olmalıdır. o­na çok hürmet etmelidir. Hattâ, erkek fahiş bir hata yapsa ve karısına karşı terbiyesizce davransa bile, karısının buna tepki göstermeyip sakin ve terbiyeli halini muhafaza etmesiyle kadının değeri, hem Allah hem de kul yanında artar; erkek de o kadına karşı hem mahcubiyet hem de meclubiyet hissi içerisinde kalır. Kadının bu tavrı, kendisini de, kocasını da, yuvasını da korur. Bunun aksine, kendini haklı görerek tartışmalara, kavgalara girmesinden, elde edebileceği bir fayda yoktur.
    2 – Kızım! Evlenirsen, kocanı başkalarının yanında sakın tenkit etme ve o­na nasihatta bulunmağa kalkışma. Ne kadar hatalı da olsa, o­nu mahcup etme, o­nun hatasını teşhir etme.
    Bir de bunun aksinin yapıldığını bir düşün; başkalarının yanında kocasının hatasını yüzüne vuran ve o­na nasihat eden bir kadını göz önüne al. O kadın kendini haklı zannederek böyle yapar ama, kocasına bu şekildeki hürmetsizlik kusuru bir yana, ya bir de zannettiği gibi kendisi haklı değilse, yani kocasının hareketi aslında doğru ise.. Halk bu işe ne der; Hâlık bu işe ne der? Ve o erkek, o andan sonra karısına hangi hislerle dolu hale gelir? Hayır! Hayır! Kocanla aranızdaki mesafeyi açabilecek ve soğukluk sokabilecek hiçbir davranışa girmemeğe çok dikkat et! o­na hürmette kusur etme!
    3 – Kocanın meşru işlerinde, daima o­nun yanında ol. o­nu hayretinde, tefekküründe, şevkinde, heyecanında, neşesinde, üzüntüsünde yalnız bırakma. Hayret, tefekkür, şevk, heyecan, neşe gibi müspet hissiyatın paylaşıldıkça artacağını; üzüntü gibi menfî hislerin ise paylaşıldıkça azalacağını düşünerek hareket et. Unutma ki, evlendiğin erkeği sen ebediyet yolculuğunda hayat arkadaşı gibi seçmiş olacaksın… Böyle bir yol ve hayat arkadaşlığında nasıl hareket etmek gerekiyorsa o­nu yap!
    4 – Önceki mektubumda da söylediğim gibi, evlendiğin erkeği aile içinde ikinci, üçüncü… sıralara düşürme. Birinci sırayı daima o­na ver. Evlendiğin erkeğe ikinci, üçüncü sıraya düşürmen –birinci sırayı müşterek çocuklarınıza vermiş olsan dahi– o­nu derinden derine yaralar. Her türlü hizmetlerinde önceliği daima erkeğine ver; önce o­nun karnını doyur, o­nun sevdiği şeylerden o­na ikram et, önce o­nun çamaşırını yıka ve ütüsünü yap, önce o­nunla meşgul ol. Bu şekilde o­nunla beraber geçen hayatında hep ek… ek… ek… Bir gün gelecek bu ektiklerinin mahsulünü mutlaka alacaksın…
    5 – Kadın, kocasının yanında daima temiz, tertemiz bir çiçek gibi olmalıdır. o­nun yanında, o­na gözünde hoş görünmeyecek her türlü görüntüleri vermekten dikkatle ve hassasiyetle kaçınmalıdır. Birlikte geçirecekleri her zaman dilimi için bu geçerlidir. Bütün bunları bilmek kâfi değildir; tatbikinde de hiç ihmalkârlık göstermemelisin. Sözlerimi dinle!…
    6 – Şimdi maalesef pek moda haline geldiği gibi, evlendiğin erkeğin senin her emrine boyun eğmesi için mücadele vermekten kesinlikle uzak dur! Zira, bu cemiyete bu zamanda ârız olan manevî hastalıklardan en başta gelen bir tanesi de budur. Belki de, bize batıdan bulaşmış menfî bir feminizm hastalığına kapılmış olduklarından kadınlar, bu devirde ve bizim cemiyetimizde, kocalarına mutlak surette hâkim olmayı, kadınlıklarının icabı zanneder gibi davranıyorlar. Aslında ailede hâkim durumunda olması icap eden erkek, yaratılıştan kendisine verilmiş hak ve vazifelere bağlılıkla hareket eder de, kadının bu haksız davranışına boyun eğmezse, aralarındaki uçurum her gün değil her an artabilmekte; boyun eğdiğinde ise bu, “hakkından feragat” şeklinde masum bir davranış görüntüsünde kalmayıp vazifesinden kaçmayı da beraberinde getireceği için, o­nu Allah indinde mesul duruma düşürmektedir. “Kadın hakları” gibi isimler altında, aile içinde kadını kocasına karşı dik başlı ve âsi haline getirme propagandalarının nefsini okşayabilecek yaldızlarının tesiri altında kalmamak, bu devirde ve bu cemiyet ortamındaki kadın için mühim imtihan mevzularından biri haline gelmiştir. Yaradılışın kanunlarına aykırı hiçbir şeyin zaten başarı şansı da yoktur. Kadın, aile içinde bu şekilde haksız ve yaradılışına aykırı bir davanın mücadelesine girerse ve erkek de kadının bu haksız mücadelesinde o­na boyun eğmezse, aile yuvalarının bağı her gün çözülmekte devam eder; hem yuvaya hem de varsa küçük çocuklara yazık olur.
     
    • Seite 1 von 1
    • 1
    Suche:

    Copyright MyCorp © 2025