| Chef-Ope-Kaan | Datum: Persembe, 17.02.2011, 14:13:09 | Nachricht # 1 |
 Oberst
Gruppe: Administratoren
Nachrichten: 113
Status: Offline
| İyi Bir Eş Nasıl Olunur- 1- -Bir Hocaefendinin, kızına bu mevzuda iki mektubu- ( BİRİNCİ MEKTUP ) …………………….. Şimdi mevzua gelelim. Benden soruyorsun: “İyi bir zevce olmak istiyorum, nasıl bir kadın olmalıyım? Neler yapmalı; neler yapmamalıyım?” diyorsun. Madem ki sordun, ben de cevap vermeğe çalışayım. Kızım, İslâmî prensiplere bağlılık ve sadakat göstermeden iyi bir insan olmaya da imkan yoktur, iyi bir zevc ve iyi bir zevce de.. Çünkü İslâm dini her hususta olduğu gibi, bu hususta da hakikî bir rehberdir. İslâm dininin iki mühim kaynağı olan Kur’an ve hadis, bu mevzuda da kıyamete kadar beşeriyete rehberlik ederler. Kadının en mühim iki vazifesi:1 – Erkeğini mesut etmek;2 – Çocuklarını iyi yetiştirmektir. Kadının bu iki vazifesi de mühim olmakla beraber, birincisi daha mühimdir. Kadın, erkeğine karşı vazifelerini yerine getirdikten sonra sıra çocuğuna gelir. Erkek hiçbir zaman ikinci sıraya düşürülmemeli, çocuğa karşı olan vazifelere öncelik verilerek, erkeğe karşı olan vazifelerde ihmal ve kusur gösterilmemelidir. Bu, yaradılış programına ters düştüğü için, normal bir erkek, kadının böyle davranışını kabullenemez. Kocasına karşı ve çocuklarına karşı bu vazifelerini ehemmiyet sırasına uyarak yapan; yani öncelikle erkeğini kendinden memnun etmeyi ihmal etmeden, sıhhatli, terbiyeli, imanlı, istikametli evlat yetiştirmeğe çalışan evli bir kadın, en mühim vazifelerinden ikisini yapmış olur. Evli bir kadının tabii ki, başka vazifeleri de vardır. Kocasına hayırlı ve meşru her işinde yardımcı ve destek olmak, onun akrabalarına da hürmette kusur etmemek, diğer vazifeleri arasındadır. Kadın, erkeğin en buhranlı günlerinde de ona yardımını ve desteğini devam ettirecek; ona yük olmamağa, sıkıntı vermemeğe; aksine, onun yükünü ve sıkıntısını hafifletmeğe çalışacaktır. Kocasının yapmak istediği hayırlı işlerde onun cesaret ve azmini kırmayacak; aksine onu cesaretlendirmeğe ve azmini pekiştirmeğe çalışacaktır. Kocasına güvenemediği hallerde bile, bunu asla açığa vurmayacak ve ona inanmış görünecektir. Çünkü, kocasına karşı itimatsızlığını belli etmenin ona hiçbir faydası yoktur. Kadın, hayatını birleştirdiği erkekle yollarını ayırmamağa çalışacaktır. Mümkün olduğu kadar onu anlamağa, onun ideallerini, alâkalarını, hislerini, zevklerini paylaşmağa ve ondan kopmamağa çalışacaktır. Böyle yapmadığı takdirde, onların hayat arkadaşlıklarındaki birliktelikleri gittikçe birbirlerinden uzaklaşma haline girer ve bu uzaklaşmaya karşı tedbirleri zamanında kadın almazsa, aralarındaki birliktelik, kopmağa kadar gidebilir. Bu husus, bilhassa ihtiyarlıkta kendini daha acı bir şekilde gösterir. İhtiyarlık yaşına gelinceye kadar, kocasını anlamağa, onunla müşterek hayatlarını paylaşmağa çalışmamış olan evli bir kadın, ihtiyarlıkta yalnız kaldığını biraz da hayretle görür; işin fecaatını o zaman anlar ama, iş işten de geçmiş olur.. Kadın, erkeğin sinirlendiği anlarda da çok dikkatli olmalıdır. Aksi halde, her sinirlenme anında erkek karısından biraz daha uzaklaşabilir ve aralarındaki beraberlik en sonunda bir kopma noktasına kadar gelebilir. Evli bir kadının dikkat etmesi icap eden diğer bir husus ta şudur: Bütün erkekler pasaklı kadınlardan nefret ederler; hatta en pasaklı, en pis erkekler için bile bu böyledir. O halde, kadın daima temiz, tertipli ve daima çiçek gibi olmalıdır. Yaradılışları icabı erkek, kadının zekasına, bilgisine, tecrübesine de ihtiyaç duyabilir. Hatta iki cihan serveri Peygamberimiz(SAV) en büyük mürşid vasfında bir insan olduğu halde, vahiyle kendisine bildirilmemiş mevzularda ashabı ile istişare etmiş, bazen zevcelerinin fikrini aldığı da olmuştur. Zevcelerinden Hz.Hatice validemizin ilk vahiy geldikten sonra ve Hz.Ümmü Seleme validemizin Hudeybiye Müsalahasında Peygamberimiz(SAV)’e fikrî desteği buna misal olarak verilebilir. Ancak, kadın kocasına herhangi bir mevzuda fikir ve tavsiyede bulunurken de ona hürmetin dışına çıkmamalı, ona itimatsızlık göstermemeli ona nasihat vermek tavrına girmemeğe dikkat etmelidir; çünkü erkekler zevcelerinden nasihat almaktan hiç hoşlanmazlar. Kadın, kocasını kendisinden memnun edebilmek ve onun rızasını kazanabilmek için, bütün meşru isteklerini zamanında ve harfiyen yapmağa ve onu kızdıran şeyleri de yapmamağa çalışmalıdır. Ona inanmalı, güvenmeli, hayırlı ve faydalı işlerde ona şevk, enerji ve gayret kaynağı olabilmelidir. Bu şekilde hareket etmemesi sebebiyle, hem kendisi hem de kocası için evliliği, aslında küçük manevî bir cennet olabilecekken manevî bir cehennem haline getiren kadınların sayısı hiç de az değildir. Davami ..2 de
|
| |
|
|