Tiryaki Chatine Hosgeldiniz....
Einloggen
Suche
Mini- Chat
200
Freunde der Webseite
  • Webseite erstellen
  • Dein Online Desktop
  • Kostenlose Online Spiele
  • Video Tutorials
  • uCoz Fan Page
  • Cumartesi, 06.12.2025, 09:39:32
    Willkommen Gast | RSS
    Hauptseite | Registrierung | Login
    Islam - Forum
    [ Neue Beiträge · Teilnehmer · Forum Regeln · Suche · RSS ]
    • Seite 1 von 1
    • 1
    Islam
    BANUDatum: Pazar, 13.02.2011, 17:06:45 | Nachricht # 1
    ilgilerinize tsk edrim
    Gruppe: Freunde
    Nachrichten: 72
    Auszeichnungen: 15
    Ruf: 1
    Status: Offline
    Islam :
    ..............

    Gördüğünüz gibi dünyada her şey belli kural ve yasalara bağlıdır.
    Ay ve yıldızlar öylesine muazzam bir düzene bağlıdırki, bundan zerre kadar dışarı çıkamazlar.
    dünyamız belli bir şekilde ve hızla dönmektedir. hızında zamanında ve yolunda en ufak bir deyişiklik olmaz.
    su ve rüzgar,ışık ve ısı hepsi bir sisteme bağlıdır.
    Maddeler,bitkiler ve hayvanlar belirlenen yasalara göre doğar,büyür,yaşar, çoğalır veya azalır ve ölürler.
    insanın kendisinin durumuna bakarsanız, onunda doğa yasalarına bağlı olduğunu görürsünüz. Onun için hangi yaşama kuralı konmuşsa ona göre soluk alır,
    su, gıda ısı ve ışık elde eder kalbinin çarpması, kan dolaşımı soluğunun alış verişi bu sisteme bağlıdır.
    Beyni,midesi,akciğeri,sinir ve adeleleri elleri ve ayakları,dili,gözleri,kulakları,ve burnu kısacası bedeninin her organı belirlenen biçimde hareket etmek ve çalışmaktadır
    En büyük gezegenler ile en küçük zerreciklerin sıkı sıkıya bağlı olduğu bu akıl almaz düzen büyük bir hükümdarın kurduğu düzenidir.
    tüm evren ve evrenin her şeyi o büyük hükümdara ve yöneticiye itaat etmektedir.onun kural ve yasalarına uymaktadır bu bakımdan tüm evrenin dini islamdır
    çünkü zaten Allaha itaat ve sadakate İslam denir
    Güneş ay ve yıldızlar hepsi müslimdir. dünyada müslimdir ve rüzgar su ve aydınlıkta müslimdir
    Ağaç taş ve hayvanlarda Müslim veya müslimanlar
    Allahı tanımayan, allahı inkar eden veya Allahtan başkasına tapan ve Allaha başkalarını ortak koşan, evet o da kendi doğası ve yapısı bakımından müslümandır
    çünkü onun doğması, yaşaması ve ölmesi hepsi ilahi kanuna bağlıdır
    Onun vucutunun bütün azaları ve her bir tüğünün dini islamdır
    Çünkü onların hepsi ilahi yasalara göre oluşmak, büyümek ve hareket etmektedir

     
    yarali_ceylanDatum: Carsamba, 16.02.2011, 22:37:08 | Nachricht # 2
    Sergeant
    Gruppe: Freunde
    Nachrichten: 12
    Auszeichnungen: 6
    Ruf: 0
    Status: Offline
    Selaminaleyküm Öncelikle Kaan arkadasimiza Böyle bir sayfa olusdurdugu icin Tsk ediyorum

    ALLAH'ın emrettiği şekilde davranıp iyi bir kul olarak yaşayanlar cennetle mükâfatlanacak, kötüler ise cehennemde yaptıklarının cezasını görecek. Bunun tabii sonucu olarak inananlar cenneti özler, cehennemden korkar; cenneti kazanmak için çabalar ve cehenneme düşmemeğe çalışır.

    Bir de iyilik ve ibadetleri, cehennemden korktuğundan, ya sonunda cenneti kazanmayı umduğundan yapmak meselesi var. Bu bir düşünce tarzıdır. Olgun kişiler ve büyük mutasavvıflar ise bu konuda daha başka düşünürler. Meselâ büyük âlim Molla Câmî'ye göre, kemâle ermek için dört şeyi gönülden ve zihinden silip çıkarmak şarttır:

    l. Dünya

    2. Ahiret

    3. Varlık

    4. İlk üçü terk ettiğine dair şuur (yâni: terk-i terk).
    Bu zümre: İlâhî! Maksudumuz sensin, biz sadece senin rızânı istiyoruz. derler.

    713-803 yılları arasında Basra'da yaşamış olan meşhur kadın velî Râbia-ı Adeviye de şöyle dua edermiş:

    Rabbim! Eğer sana, cehennemden korktuğumdan tapıyorsam beni oraya at ve yak; eğer cennet umuduyla tapıyorsam bana orayı haram eyle. Fakat seni, sırf zatın için seviyorsam, dîdârını ve ebedî güzelliğini benden asla esirgeme...

    Edebiyat ve Tasavvuf kitaplarında bu hasbî, ard-düşüncesiz, saf tanrı aşkını anlatan güzel pasajlar bulunmaktadır. 15. yüzyılda yazılmış Türkçe bir eserden alınarak sadeleştirilen aşağıdaki hikâye de aynı konuyu işliyor:

    Hikâye edilir ki Harun er-Reşid, köle, cariye ve hizmetçilerine her yıl çeşitli hediyeler dağıtırdı. Bir yıl da, yine hepsini bir araya topladı. Çeşitli giysiler, süslemeler, altın ve gümüş eşyayı ortaya getirterek:

    Herbiriniz, beğendiği şey üzerine elini koysun, ben bunu istiyorum desin, diye emretti. Bunun üzerine herkes gözüne kestirdiği, eşyanın yanına koştu, elini onun üstüne koydu. Bu arada bir cariye de gelmiş elini Harun er-Reşid'in başına koymuştu. Harun er-Reşid şaşırarak:

    Ne yapıyorsun? dedi.

    Cariye :

    Siz, herkes sevdiği şey üzerine elini koysun, buyurmuştunuz; ben ise sizin mübarek başınızı sevmekteyim, diye cevap verince Harun er-Reşid çok duygulandı ve:

    Madem ki sen de beni tercih ettin, o halde ben de, malım, mülküm de senindir, dedi. O cariyeyi derhal azad eyledi; daha birçok ihsan ve ikramlarda bulundu. Bütün diğerlerine ona saygı göstermelerini emretti.

    Ey mü'min! Sen de bu dünyanın fani lezzetlerine kapılmaz, gönlünü samimi olarak ALLAH-u Teàlâ'ya bağlarsan, her şey senin kulun kölen olur, ahirette de Tanrı'nın cemalini müşahedeye erersin, inşâALLAH.

     
    • Seite 1 von 1
    • 1
    Suche:

    Copyright MyCorp © 2025